Hindistan Merkez Bankası Faizleri Sabit Tuttu

Hindistan Merkez Bankası (RBI), Ağustos ayı toplantısında beklenmedik bir karar alarak temel repo faiz oranını yüzde 5,50'de sabit tuttu. Bu karar, Haziran ayında beklentilerin üzerinde gerçekleşen 50 baz puanlık faiz artışının ardından geldi ve piyasaları şaşırttı. Faiz oranı, Ağustos 2022'den bu yana en düşük seviyesinde bulunuyor. Bankanın tarafsız bir duruş sergilemesi, enflasyondaki düşüşün ve ABD'nin Hindistan ithalatına getirdiği yüzde 25'lik gümrük vergisinin etkisinin değerlendirilmesiyle ilişkilendiriliyor. Bu durum, Hindistan ekonomisinin küresel gelişmelere karşı gösterdiği direnci ve içsel gücünü de yansıtıyor. RBI'ın kararının, ülkedeki yatırımları ve ekonomik büyümeyi destekleme amacı taşıdığı düşünülüyor. Uluslararası yatırımcılar bu kararın Hindistan ekonomisi üzerindeki uzun vadeli etkilerini yakından takip ediyor.

Enflasyon ve Büyüme Tahminleri

RBI, ekonominin genel görünümüne ilişkin değerlendirmesinde, 2025/26 mali yılı için GSYİH büyüme tahminini yüzde 6,5 ve sonraki mali yıl için yüzde 6,6 olarak korudu. Bu, Hindistan ekonomisinin sağlam bir büyüme ivmesini sürdürmesinin beklendiğini gösteriyor. Öte yandan, enflasyon projeksiyonları ise yüzde 3,7'den yüzde 3,1'e revize edildi. Bu düşüş, RBI'ın yüzde 2-6 hedef aralığının oldukça içinde kalmasını sağlıyor ve fiyat istikrarı konusunda olumlu bir sinyal veriyor. Bu gelişmeler, Hindistan'ın para politikasında istikrarın ve makroekonomik dengelerin korunmasına yönelik çabaları göstermektedir. Devam eden küresel belirsizlikler göz önüne alındığında, RBI'ın gelecekteki kararlarında nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.

ABD Tarife Duyurusunun Etkisi

ABD'nin Hindistan ithalatına getirdiği yüzde 25'lik gümrük vergisi duyurusu, RBI'ın kararını etkileyen önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor. Bu tarife uygulamasının, Hindistan ekonomisine olası etkilerini azaltmaya yönelik tedbirlerin alınmasının önemini vurgulamaktadır. RBI'nın bu konuda izleyeceği strateji, hem ülke içi üretimi hem de dış ticaret dengelerini koruyacak şekilde tasarlanmalıdır. İthalat maliyetlerindeki artışın enflasyon üzerindeki olası etkisi de göz önünde bulundurulmaktadır. Bu gelişmelerin, Hindistan'ın ticaret politikalarında ve uluslararası ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatabileceği düşünülüyor.