Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Erzurum'da düzenlenen Palandöken Ekonomi Forumu'na video mesaj gönderdi. Şimşek, küresel ekonominin korumacılık, yaşlanan nüfus, yapay zeka ve iklim krizi gibi yapısal sorunlarla boğuştuğunu vurguladı. Bu sorunların küresel büyümeyi tehdit ettiğini belirterek, Türkiye'nin bu olumsuzluklara rağmen pozitif ayrışacağını söyledi. Dünyanın yüksek belirsizlik altında olduğunu, ticaret savaşlarının etkisinin sürdüğünü dile getirdi. 2008 küresel finans krizinden bu yana korumacılığın 11 kat arttığına dikkat çeken Şimşek, ABD ve Çin arasındaki rekabetin bu durumun başlıca sebebi olduğunu belirtti. Türkiye'nin ise bu olumsuzluklara karşı dayanıklı olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin Korumacılığa Dayanıklılığı
Türkiye'nin ihracata bağımlılığının düşük olmasının ve iç talebin ekonomiyi yönlendirmesinin, korumacı politikalara karşı direncini artırdığını vurgulayan Şimşek, dış ticaretin büyük bölümünün dost ve yakın ülkelerle yapıldığını söyledi. 54 ülkeyle imzalanan serbest ticaret anlaşmaları sayesinde toplam ihracatın %62'sinin korumacılıktan etkilenmediğini belirtti. Bu yapının Türkiye'yi küresel ticaretteki parçalanmalara karşı daha dirençli hale getirdiğini, bu dönemin bölgesel entegrasyonları derinleştirmek için bir fırsat olduğunu ifade etti. Türkiye'nin hizmet ihracatında güçlü bir konumda olduğunu, turizm, yurt dışı müteahhitlik ve eğitim alanlarında bölgesel lider olduğunu dile getirdi. Ülkenin imalat sanayisinde de bölgenin ana üretim üssü konumunda olduğunu, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projeleriyle bu avantajları daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini açıkladı.
Makroiktisadi İstikrar ve Borç Durumu
Mehmet Şimşek, artan borçluluğun yapısal bir risk olduğuna işaret etti ancak Türkiye'nin toplam borçluluğunun milli gelirinin sadece %93'ü olduğunu, benzer gelişmekte olan ülkelerde ise bu oranın %245 seviyelerinde olduğunu hatırlattı. Bu durumun Türkiye'nin büyümesinin önünde bir engel oluşturmadığını, piyasalardaki dalgalanmalar sona erdiğinde Türkiye'nin güçlü temellerinin yatırımcıların dikkatini çekeceğini söyledi. Gelişmekte olan ülkelerin yatırımcılar için nispeten riskli görünmesinin geçici bir trend olduğuna inanç belirtti. Türkiye'nin güçlü makro ekonomik temelleri ve hikayesiyle pozitif ayrışacak ülkelerin başında geldiğini vurguladı. 1 milyon yeni istihdamın, makro ekonomik istikrar ve reform programının başarısını gösterdiğini belirtti.
Geleceğe Yönelik Yatırımlar ve Reformlar
Türkiye'nin demografik avantajına dikkat çeken Şimşek, önümüzdeki 15-20 yıllık fırsat penceresini değerlendirmek için kadınların işgücüne katılım oranını artırmaya yönelik reformları hızlandırdıklarını söyledi. Yapay zeka ve ileri teknolojilerdeki gelişmelere odaklanıldığını, IMF'nin yapay zekaya hazırlık endeksinde Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler ortalamasının üzerinde yer aldığını belirtti. Bu alanda yatırımları artırdıklarını, dijitalleşmeye, fiber kapasite genişletmeye, 5G sonrası teknolojilere, büyük veri merkezleri, ulusal GPS ve nükleer enerji yatırımlarına hız vereceklerini ifade etti. İklim değişikliğinin küresel bir tehdit olduğunu ve Türkiye'nin bu tehdide karşı enerji ve sulama alanlarında yatırımlar yaptığını söyledi. Yıllık enflasyonun 10 aydır gerilediğini, Mayıs 2023'te 55 milyar doların üzerinde olan cari açığın şubat itibarıyla 12,8 milyara gerilediğini, altın ithalatı hariç cari fazla vermeye başladıklarını belirtti. Küresel belirsizliklerin kısa vadeli etkiler yaratabileceğini ancak sürdürülebilir büyüme için sağlam temeller oluşturduklarını vurguladı.