Dünya Bankası'nın yayımladığı rapora göre, 26 düşük gelirli ülkeden sadece 6'sı önümüzdeki 25 yılda orta gelir statüsüne ulaşabilecek. Bu ülkelerin büyük çoğunluğu, günde 2,15 dolardan az bir gelirle hayatta kalma mücadelesi veriyor. Ekonomi, Suriye örneğinde olduğu gibi, sık sık yaşanan ekonomik krizler ve artan çatışmalar, bu ülkelerin kalkınmasını ciddi şekilde engelliyor. Düşük büyüme oranları da bu durumu daha da kötüleştiriyor. Raporda, Suriye'nin 2010'lardan itibaren düşük gelirli ülkeler sınıfına girdiği hatırlatılıyor. Bu ülkelerin gelişimini engelleyen diğer faktörler arasında siyasi istikrarsızlık, yolsuzluk ve yetersiz altyapı yer alıyor. Dünya Bankası, bu ülkelerin kalkınması için uluslararası toplumun daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Düşük Gelirli Ülkelerin Zorlu Durumu
Dünya Bankası'nın raporuna göre, bu 20 ülke 2025 yılında da yoksullukla mücadele etmeye devam edecek. Söz konusu ülkelerin ekonomik kalkınmalarını engelleyen başlıca faktörler arasında siyasi istikrarsızlık, yetersiz sağlık ve eğitim hizmetleri, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ve küresel ekonomik dalgalanmalar sayılabilir. Bu ülkeler için acil ve kapsamlı çözümler bulunması gerekmektedir.
25 Yılda Orta Gelire Ulaşma Şansı
Raporda, sadece 6 düşük gelirli ülkenin 25 yıl içinde orta gelir seviyesine ulaşma potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor. Bu ülkelerin başarılı olmaları için eğitim, sağlık ve altyapı yatırımlarına öncelik vermeleri, iyi yönetişim ilkelerini benimsemeleri ve sürdürülebilir ekonomik büyüme stratejileri geliştirmeleri hayati önem taşıyor. Uluslararası toplumun da bu ülkelerin kalkınma çabalarına destek vermesi şarttır.
Suriye Örneği ve Küresel Etkiler
Suriye, uzun süredir devam eden iç savaş nedeniyle düşük gelirli ülkeler sınıfına girmiş bir örnek olarak gösteriliyor. Bu durum, sadece Suriye için değil, bölge ve küresel istikrar için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Savaş ve çatışmalar, ekonomik gelişmeyi durdurmakla kalmayıp, yoksulluğu, göçü ve insan hakları ihlallerini de beraberinde getiriyor. Bu nedenle, küresel toplumun, barışı sağlamak ve ekonomik kalkınmayı desteklemek için işbirliği yapması şarttır.